Üç kıta üzerine yayılmış olan Osmanlı İmparatorluğu, etkileşime girmiş olduğu pek çok farklı farklı kültürün etkisiyle zaman içerisinde zengin ve detaylı bir mutfak kültürü ortaya çıkarmıştır.
Yüzyıllar boyunca geniş coğrafyalarda hüküm sürmüş ve farklı medeniyetleri tek çatı altında toplamış Osmanlı İmparatorluğu, mutfağı ile de eşsiz bir örnek teşkil ediyor. Orta Asya, Balkanlar, Orta Doğu ve İslam coğrafyası ile Akdeniz ve Avrupa mutfaklarının harmanlanması sonucu oluşan Osmanlı mutfağının şahikasını ise Osmanlı saray mutfağı oluşturuyor. Aslında temelinde sadelikten yana mütevazı bir anlayışa sahip olan İmparatorluk mutfağı, devletin güçlenip zenginleşmesi ile birlikte etkileşime girdiği tüm kültürlere ait mutfakların en ihtişamlı ve gösterişli örneklerinin incelikli bir şekilde yorumlandığı bir okul hâline gelmiştir.
Genel Hatları ile Osmanlı Mutfağı
Birçok farklı kültürün bir araya gelerek oluşturduğu Osmanlı mutfağı, çeşitlilik bakımından dünyanın en geniş yelpazesine sahip mutfakları arasında gösteriliyor. Ancak, genel hatlarıyla bakıldığında Suriye mutfağının ağırlığını hissediyorsunuz. Elbette diğer mutfakların ve Türk mutfağının da izleri görülüyor ama yoğunlukla Orta Doğu kültürü daha baskın konumda yer alıyor.
Osmanlı Dönemi'nin aşçı loncaları, tariflerini bir sır gibi sakladıkları için bu görkemli ve çok çeşitli mutfak, günümüzde tam anlamıyla bilinmiyor. Ama Osmanlı mutfağı; et yemeklerinin bol olduğu, tatlı ve kahve tüketiminin ön plana çıktığı bir mutfak olarak değerlendiriliyor.
Osmanlı Mutfağı Özellikleri
"Matbah-ı Âmire" denilen saray mutfağı, padişah yemeklerinin yapıldığı ve çalışanlarından başka kimsenin giremediği bir yer olarak biliniyor. Saray mutfağının; yemek kokularının ve tatlarının birbirine karışmaması ve her yemeğin lezzetinin net olarak anlaşılması için sekiz ayrı bölüme ayrıldığı görülüyor. Fatih Sultan Mehmet zamanında yapılan bu mutfakta aşçıların, kebapçıların, tatlıcıların, çorbacıların kendi uzmanlık alanlarına göre farklı bölümlerde çalıştıkları biliniyor.
Et yemeklerinin ağırlıklı olduğu bu mutfakta özellikle koyun eti ve keçi eti kullanılıyor. "Hünkar beğendi", "sultan kebabı", "Osmanlı böreği" ve "molla kebabı" gibi yemek tarifleri bu mutfağın bilinen en özel yemeklerinden birkaçı olarak karşımıza çıkıyor.
Bunun yanı sıra çeşitli av hayvanları ve kümes hayvanlarının da gelen elçilere özel ikramlar halinde sunulması, misafirperverliğin ne denli önemli olduğunu vurgulayan ayrıntılar oluyor.
Et yemekleri dışında balık eti de Osmanlı mutfağını süsleyen yemekler arasında yer alıyor. Özellikle Fatih Sultan Mehmet'in havyar, ıstakoz ve karides ile yapılan sunumları ve yemekleri sevdiği biliniyor.
Osmanlı Mutfağında Tatlının Yeri
Bu dönemde tatlı ve tatlı yapımı, önemli bir rol oynuyor. Büyük bir beceri gerektiren tatlılar, helvahanede bulunan ve özellikle maharetli aşçılar arasından seçilen ustalar tarafından yapıldığı biliniyor. Dönemin ustalarının, tatlı ihtiyacını ise şeker yerine baldan karşıladığı söyleniyor. Ramazan aylarında güllaç, özel günlerde ise aşure yapıldığı da notlar arasında yer alıyor. Baklava ve kadayıfın ise şimdiki kadar kolay yapılamadığı için çok nadide birer tatlı olarak görüldüğü ve çok özel günlerde yapıldığı biliniyor.