31 Ekim 2012 Çarşamba

KOKULU ÜZÜM MARMELATI..(LAZ ÜZÜMÜ)

   Merhaba,bahçemizde bulunan siyah kokulu asmamız maşallah bu sene çok fazla verdi. Konu komşu, eş dost hepimiz fazlasıyla nasiplendik. Kaynatıp sularını süzdük, kavanozladık, kışın pepeçura yapmak ve suyunu içmek için kaldırdık. Her sene olmazsa olmazımız olan marmelatı da yapalım dedik..
Ayrıca kokulu siyah üzümün çok da faydalı olduğunu biliyor muydunuz? Kısaca biraz bahsedelim, bakalım nelere iyi geliyormuş:)))
Çok iyi kan yapıcı ve vücuttaki yağları yakma özelliği var.. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Kolestrolü düşürür. Birde biz bayanları en çok ilgilendiren bir özelliği de var. Güzellik iksiri olarak da biliniyor. Bir salkım kara üzüm vücut hücrelerini yenileyip, beyin hücrelerini zindeleştiriyormuş:)))
Şimdi gelelim marmelatının yapımına...
Malzemelerimiz:
Kokulu üzüm
Toz şeker
Yarım limon suyu

Hazırlanışı:
İlk önce üzümlerimizi çöplerinden ayırıp, güzelce yıkayıp süzüyoruz. Sonra geniş bir tencerede hiç bir şey ilave etmeden, kendi suyuyla kabukları ayrılana kadar pişiriyoruz.

Daha sonra suyunu süzüyoruz. Kalan posasının da suyunu süzgeçten elimizle güzelce ezip çıkartıyoruz.
İyice suyunu çıkardığımız kalan posayı atıyoruz.
Elde ettiğimiz üzüm suyunu tenceremize alıyoruz.
Bizim 11 su bardağı üzüm suyumuz çıktı. Biz buna 8 su bardağı toz şeker ilave ettik.
Siz üzümünüzün tadına ve kendi damak zevkinize göre şeker miktarını azaltıp çoğaltabilirsiniz...
Üzüm suyuyla beraber şekeri güzelce karıştırdık. Orta hararetli ocağın üzerine arada karıştırarak pişirmeye bıraktık.
Üzerinde oluşan köpüğü kevgir yardımıyla aldık.
Olduğunu anlamak için içinden bir tatlı kaşığı kadar alıp soğutalım. Yayılmadan duruyorsa olmuş demektir.
Üzerine yarım limon suyu ilave edip 2-3 dakika kadar daha kaynatıyoruz. Sıcakken konserve kavanozlarına döküp ters çeviriyoruz. 1 gün böyle bekletiyoruz. Kapağını açtıktan sonra buz dolabında muhafaza edebilirsiniz.

Afiyet olsun. Sevgiler...

30 Ekim 2012 Salı

FIRINDA BEŞAMEL SOSLU MAKARNA...

    Merhaba, bugün size özellikle çocukların çok severek yediği bir lezzeti paylaşacağım. Aslında çok bereketli bir tarif ama o kadar lezzetli ki hemencecik bitiyor.

Malzemelerimiz:
1 paket fırın makarna
4 adet yumurta
2 su bardağı süt
1 yemek kaşığı tereyağ
2 yemek kaşığı un
500 gr. rendelenmiş kaşar peyniri

Hazırlanışı:
İlk önce makarnamızı kaynar suda tuz ilave edip haşlayıp süzüyoruz. Üzerine yapışmaması için soğuk su tutuyoruz.
Diğer tarafta tereyağı eritip 2 kaşık un ilave edip hafif kavuruyoruz. Üzerine azar azar sütümüzü ilave ediyoruz. Topak topak olmaması için tel çırpıcı kullanabiliriz.
Akıyla sarısını ayırdığımız yumurtanın akını da bu karışıma ilave ediyoruz.
1 su bardağı rendelenmiş kaşarı, tuzunu da ilave edip kaynayana kadar sürekli karıştırıp, ocaktan alıyoruz.
Makarnaları derin fırın tepsisine alıyoruz. Hazırladığımız sıcak beşamel sosu üzerine döküyoruz.
İyice  karıştırıp tepsiye güzelce yayıyoruz. Sonra ayırdığımız yumurta sarılarını fırça yardımı ile her yerine güzelce sürüyoruz.
En son olarak geri kalan rendelenmiş kaşarımızı her yerine gelecek şekilde serpiyoruz.
180 derecede ayarladığımız fırınımızda üzeri kızarana kadar pişiriyoruz.
Sıcak halde servis yapıyoruz.

Afiyet olsun. Sevgiler...

29 Ekim 2012 Pazartesi

CUMHURİYET BAYRAMI KUTLAMALARI HAVAİ FİŞEK GÖSTERİSİ..

   Merhaba, Cumhuriyet Bayramımızın 89.yılını tüm Ulusça kutladık. Biz de her sene olduğu gibi Boğaziçi köprüsü ve Kız kulesi arasında yapılan havai fişek gösterisini izlemeye gittik. Bu sene geçmiş yıllara göre daha gösterişli ve kesinlikle daha kalabalıktı..
                                                               Boğaziçi köprüsü kırmızı beyaz ışıklandırılmıştı..
                      Havai fişek gösterisi ateş yağmuruyla başladı..

     Ay yıldızlı havai fişek gösterisi.

Gece olduğu için resimler net çıkmıyor diye video çekmiştim, ama bir türlü yayınlayamadım. Hep hata verdi. Daha sonra tekrar deneyeceğim:)

Benden şimdilik bu kadar..
Sevgiler....


28 Ekim 2012 Pazar

CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN...


ET VE TAVUK SUYU SAKLAMA YÖNTEMİ...

    Merhaba, et yemeyen çocukların  protein almaları için anneler çeşitli yöntemlere baş vuruyor. Onlardan biride malumunuz çorbalara ,pilavlara, yemeklere çaktırmadan et, kemik, tavuk suyu kullanmak:)
Et sularını biz bu şekilde saklıyoruz. Kullanması oldukça rahat.. İstediğiniz kadar kesip çorbalara, pilavlara, yemeklere kullanabilirsiniz..

Et ve kemikleri güzelce yıkadıktan sonra kaynatıyoruz. İçlerinde kemik parçası kalmaması için süzüyoruz.
Ilındıktan sonra huni yardımıyla buz poşetlerine koyuyoruz. Ağızlarını sıkıca bağlıyoruz.
Buz dolabının buzluk bölümüne kaldırıyoruz.
Gerektiğinde istediğimiz kadar kesip kullanıyoruz..

Afiyet olsun. Sevgiler....

23 Ekim 2012 Salı

FIRINDA KADAYIF SARMASI...

    Merhaba, malum önümüz kurban bayramı. Bayramda gelen misafirlerinize lezzetli bir tatlı ikram etmek ister misiniz? İstiyorsanız hemen gidip kadayıf alıyorsunuz. Bu muhteşem tatlıyı yapmaya başlıyorsunuuuzz:)))

Malzemelerimiz:
1 kg taze kadayıf
3 su bardağı ince çekilmiş fındık veya ceviz

1,5 paket  tereyağı veya margarin(375 gr.)

Şerbeti için 
6 su bardağı şeker
7 su bardağı su
yarım limon suyu

Hazırlanışı:
İlk önce şerbetimizi hazırlıyoruz.
Şekerle suyu karıştırıp kaynamaya bırakıyoruz.
Kaynadıktan 15 dakika sonra limon suyunu koyup 1-2 dakika sonra altını kapatıp soğumaya bırakıyoruz.
Taze kadayıfları elimizle hafif hafif açıyoruz.

Daha sonra bir tutam alıyoruz. İçine 1 tatlı kaşığının yarısı kadar fındık koyup sıkıca sarıyoruz.
Sarkan uçlarını bir kaseye koyduğumuz suyun içine batırıp yapıştırıyoruz.

Aynı işlemi kadayıflar bitene kadar tekrarlıyoruz. Sardığımız kadayıfları fırın tepsisine diziyoruz.
Erittiğimiz tere yağını üzerilerine güzelce yayıyoruz.

180 derecede ayarladığımız fırınımızda üstleri kızarana kadar pişiriyoruz.
Soğuduktan sonra soğuk şerbetin içine atıp 10-15 dakika kadar bekletip alıyoruz.
Servis tabağımıza alıyoruz.

Afiyet olsun. Sevgiler...

22 Ekim 2012 Pazartesi

TUZLU KURABİYE...(PASTANE TADINDA)

     Merhaba, geçen günlerde bebeği olan bir arkadaşımızı ziyarete giderken bu güzel kurabiyelerden yaptım. Herkesten geçer not alınca da sizinle paylaşmak istedim. Çayının yanına, tuzlu atıştırmalıklar arayanlar için eşsiz bir lezzet tavsiye ederim..
Malzemelerimiz:
250 gr. tereyağ oda sıcaklığında beklemiş(margarinde olur)
1 su bardağından 1 parmak genişliğinde az sıvı yağ
yarım su bardağından biraz fazla yoğurt
1 yemek kaşığı silme pudra şekeri
2 çay kaşığı tuz
yaklaşık 6 su bardağı un
üzeri için yumurta sarısı
çörek otu,susam

Hazırlanışı:
Tereyağı, sıvı yağı, yoğurdu karıştırma kabımız da güzelce karıştırıyoruz.
Daha sonra tuzu ve pudra şekerini de ilave ediyoruz.
Yaklaşık 6 su bardağı unu da azar azar ilave edip, güzelce yoğuruyoruz.
Buz dolabında en az 30 dakika kadar dinlendiriyoruz.
Daha sonra hafif unladığımız masamızda merdane yardımıyla yarım santimden biraz fazla açıyoruz.
İstediğimiz kurabiye kalıplarıyla kesip çıkartıyoruz.
Kalıbınız yoksa çay bardağının ağız kısmıyla da şekillendirebilirsiniz.
Daha sonra pişirme kağıdı serdiğimiz yada yağladığımız tepsimize diziyoruz.
Üzerine yumurta sarısı sürüp, susam çörek otu serpiyoruz.
180 derece de ayarladığımız fırınımızda, üzerileri kızarana kadar pişiriyoruz.
Soğuyunca afiyetle yiyoruz.

Afiyet olsun. Sevgiler...

18 Ekim 2012 Perşembe

YEŞİL MERCİMEKLİ ,YOĞURTLU BUĞDAY ÇORBASI...

Merhaba bugün size çok güzel bir çorba tarifim var. Bizim evde yoğurtlu çorbalar çok seviliyor. Bu da onlardan biri. Oldukça da besleyici..
Malzemeler:
1 su bardağı yeşil mercimek
1 su bardağı buğday
2 su bardağı yoğurt
1 yemek kaşığı un
5 su bardağı su
tuz
Üzeri için:
1 tatkı kaşığı nane
1 tatlı kaşığı pul biber
2 yemek kaşığı tereyağ

Hazırlanışı:
Mercimekler buğdayı ayrı ayrı yaklaşık 15 dakika kadar haşlayıp süzüyoruz.
Unu yoğurdu ve 5 bardak suyu bir kapta güzelce karıştırıyoruz.
Sonra pişireceğimiz tenceremize alıp, içine süzüp soğuttuğumuz mercimekle buğdayı da ilave edip kaynayana kadar karıştırarak pişiriyoruz.
Tuzunu ilave ediyoruz. (tuzunu bu noktada ilave etmemiz önemli,nedeni yoğurdumuz da kesilme olmaması için)
Diğer tarafta bir tavada tereyağı eritip nane ve pul biberi ilave edip karıştırıyoruz.
Bu hazırladığımız sosu da çorbanın üzerine döküyoruz.
Kısık ateşte yaklaşık 10-15 dakika kadar daha pişiriyoruz..
Daha sonra servis edebiliriz.

Afiyet olsun. Sevgiler...

16 Ekim 2012 Salı

CEVİZLİ BİBER SALATASI...

     Merhaba bugün size güzel bir salata tarifim var. Bu salata bizde en sevilenlerden. İlk bir arkadaşımda yemiştim. O gün bugündür aklıma geldikçe yaparım.
    Annem bu sene bahçemizde ki son biberleri toplayınca, mis kokulu biberlerimizden bu salatayı yapmak istedim. Aslında ortaya tamamen organik bir salata çıktı. Biberler, sarımsaklar bahçemizden, ceviz bizim ağacımızdan, yoğurt ev yapımı derken sonucun muhteşem olmaması sürpriz olurdu. Aslında insanın  kendi bahçesinde yetiştirdiklerini yemesi çok büyük bir lüks.. Keşke her şeyi yetiştirebilsek de tamamen doğal beslenebilsek. Belki bu kadar hastalıklar çoğalmazdı..
Malzemelerimiz:
yarım kilo çarliston biber
yarım çay bardağı kadar sıvı yağ
3-4 diş sarımsak
yarım su bardağı su
1 su bardağı yoğurt
3 yemek kaşığı ince çekilmiş ceviz
1 yemek kaşığı kadar sirke
tuz, pul biber

Hazırlanışı:
İlk önce biberlerimizi tohum kısımlarından ayıklayıp,ikiye bölüyoruz.
Güzelce yıkayıp kuruluyoruz.
Sıvı yağımızı geniş bir tencereye yada wok bir tavaya döküp hafif ısıttıktan sonra biberleri ve sarımsakları koyup, arada  karıştırarak 5-6 dakika kadar soteliyoruz.
Daha sonra tuzunu, baharatını cevizini koyuyoruz.
Üzerine yarım su bardağı su ilave edip kısık ateşte suyunu çekene kadar pişiriyoruz.
Ateşten aldıktan sonra 1 yemek kaşığı sirke döküp karıştırıyoruz.
Soğuduktan sonra yaklaşık 1 su bardağı kadar yoğurdu ilave edip güzelce karıştırıyoruz.
Servis tabağımıza alıp süslüyoruz.

Afiyet olsun. Sevgiler...

Bernardo'dan Satın Aldığınız Yemek Takımınızın Kırılan Parçaları İçin Üzülmeyin!


Beğenerek aldığımız ve severek kullandığımız yemek takımlarımız hepimiz için çok kıymetli. Bir parçası dahi kırılsa, günlerce kafamıza takabiliriz; fakat Bernardo, yemek takımınızın kırılan parçalarını tamamlıyor! Bernardo’dan satın aldığınız 12 kişilik yemek takımları 5 yıl boyunca, 6 kişilik yemek takımları ise 2 yıl boyunca parça tedariği kapsamına giriyor. Böylece yemek takımızın kırılan parçalarını tamamlayabiliyorsunuz. Üstelik daha sık kullandığınız kayık tabak, servis tabağı gibi parçaları da ek olarak satın alarak takımınızı zenginleştirebiliyorsunuz.

Bernardo’yu tercih etmek için şimdi çok daha fazla sebebiniz var!

Bernardo; şık tasarımları, üstün kalitesi ve zarafetiyle büyüleyen yemek takımlarının yanı sıra şimdi müşterilerini yepyeni ürün ve hizmet standartlarıyla tanıştırıyor.

Bernardo sağlığınızı önemsiyor!

Günümüzde pek çok üretici maliyeti düşürmek amacıyla yemek takımlarının üretiminde ağır metaller kullanıyor. Sırların ve desenlerin daha düşük sıcaklıklarda sabitlenmesini sağlayan ağır metaller, zamanla eriyerek yiyeceklere karışıyor ve kalp-damar hastalıklarına yol açabiliyor.

Bernardo ise %100 sağlıklı ham madde ve üretim süreciyle sağlığınızı önemsiyor. Siz de Avrupa standartlarına uygun ve Tarım Bakanlığı’ndan onaylı ürünler sunan Bernardo’ya kuşkusuz güvenebilirsiniz.

Fikriniz değişirse de üzülmeyin Bernardo değiştiriyor!

Diyelim ki Bernardo’dan bir yemek takımı aldınız; fakat birkaç yıl sonra fikrinizi değişti, trendler farklılaştı. Sakın üzülmeyin; çünkü Bernardo, ambalajını açmadığınız sürece yemek takımınızı 5 yıl boyunca dilediğiniz bir model ile değiştiriyor.


Kargo sigortasıyla evinize gönderiyor!

Bernardo.com.tr’den ya da Bernardo mağazalarından satın aldığınız ürünler kargo süresince Bernardo tarafından sigortalanıyor. Kırık veya hasarlı çıkan ürünler Bernardo tarafından değiştiriliyor.

Bernardo'yu Facebook'ta takip edin, yeniliklerden ilk siz haberdar olun : https://www.facebook.com/bernardosofratasarimuzmani

Bir bumads advertorial içeriğidir.

14 Ekim 2012 Pazar

SINSHEIM MÜZESİ/ALMANYA ..

   Merhaba, sıra geldi Almanya da gezip gördüğüm yerleri sizinle paylaşmaya. Almanya ziyaretimizin en güzel yerlerinden biriydi Sınsheım müzesi. Sanki bir zaman tünelinin içine girmiş gibiydim.. Dönem kıyafetleri, dönem arabaları muhteşem bir görsel şölendi.. Kuzenlerim ve Emrah(kardeşim)bıraksalardı akşama kadar durabilirdim..

                                                                                         1932 model 
                                                                                           1958 model...
                                                                  Bu benim olabilir mi? Çok şeker değil mi?
                                                                                                 1937 model...
                                                                                              1969 model..
                     Bu aracı görünce aklıma çocukluğumuzda Trt de yayınlanan Kara Şimşek dizisi geldi...
                                                                                     1916 model...
Bu tür arabaları ancak dönem filmlerinde görebiliyorduk. Gerçeğini görmek, hemde bu kadar yakından çok heyecan verici...
                                                                                        1917 model...

                                                                                           1908 model...




                                           Dönem kıyafetleri.. O dönemlerde yaşayasım gelmedi desem yalan olur...
                                                                               1928 yılına ait kıyafetler...
                                                                             1886 yılına ait kıyafet ve araç modeli...
                                                                      Müzik kutusu.. Ne kadar ilginç değil mi??

           2.Dünya savaşında kullanılan orjinal araçlar, kıyafetler... Bu kısımda biraz ürperdim açıkçası...



             
                          Aynı müzenin dışında birde uçak bölümü var.. İçlerini görüp inceleyebiliyorsunuz.



Sınsheım Müzesi benim için çok farklı bir deneyimdi. Olur da yolunuz Almanya/Mannheim yakınlarına düşerse bu müzeyi mutlaka ziyaret edin..
İçerisinde benim paylaşamadığım daha yüzlerce neler var neler. Klasik otomobiller, spor arabalar, formula-1 araçları, dönem kıyafetleri, motosikletler, kamyonlar, lokomotifler, uçaklar, müzik aletleri. Her köşede keşfetmek için farklı şeylerin olduğu muhteşem bir müze...
Gitmeden önce ön bilgi edinmek isterseniz  müzenin internet sitesinden faydalanabilirsiniz..

Almanya seyahatimin devamı var, daha bitmedi...
Sevgiler, selamlar.....

9 Ekim 2012 Salı

PEPEÇURA...

  Merhaba, bugün size çok güzel bir tatlı tarifim var. Pepeçura  bir Doğu Karadeniz tatlısı.. Bu muhteşem tarifi yapabilmek için her sene bahçemizdeki üzümlerin olmasını sabırsızlıkla bekliyoruz. Mayhoş tatları sevenlerin bayılacağı bir lezzet.. Aslında orjinali mısır unuyla yapılıyor. Bizde en çok bu hali seviliyor. Kokulu üzümün tamda zamanı..
Malzemelerimiz:
2 kg siyah kokulu üzüm(laz üzümü)
4-5 yemek kaşığı nişasta

Hazırlanışı:
Üzümleri saplarından güzelce ayırıyoruz.

Yıkadıktan sonra tencereye koyup kendi suyuyla pişiriyoruz.
İyice pişip kabuklarından ayrılıyor.
Daha sonra güzelce süzüyoruz.
Üzüm suyunun soğumasını bekliyoruz.
Nişastayı çok az üzüm suyuyla açıyoruz.
Daha sonra açtığımız nişastayı üzüm suyuna ekleyip bir tencereye koyup kaynayana kadar sürekli karıştırarak pişiriyoruz.
Ben şeker ilave etmedim. Bizim üzümlerimiz tatlıydı siz tadına göre ilave edebilirsiniz...
Kaynadıktan sonra 3-5 dakika daha karıştırıyoruz.
Daha sonra servis tabaklarımıza alıyoruz.
Soğuyunca afiyetle yiyoruz.

Afiyet olsun. Sevgiler...

1 Ekim 2012 Pazartesi

AHTAPOT MAKARNA...

  Merhaba, yeni haftanın herkese sağlık, huzur, mutluluk getirmesi dileğiyle hepinizi selamlıyorum.
Sevgili blog arkadaşım Fincan teyze yeme problemleri olan çocuklar için bir etkinlik düzenlemeye karar vermiş.. Sağ olsun beni de bu etkinliğine davet etti. Davete icabet etmemek olmaz:))
Etkinliğin adı ''Cicik Boğaz'' etkinliği.. Türk Dil Kurumu Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğüne göre, her yemeği beğenmeyen anlamına geliyormuş. Sağol canım sayende bir şey daha öğrendik..

   Benim çocuğum yok ama yedi tane bir birinden tatlı yeğenim var. Hatta sekizincide yolda:))
Onlardan çok iyi biliyorum. Bize geldiklerinde bu makarnadan yapıyorum. Hemencecik bitiyor..
Bende '' Cicik Boğaz'' etkinliğinin sevgili ev sahibesi Fincan teyze'ye bu tarifimi gönderiyorum..
Kolay gelsin arkadaşım inşallah etkinliğine  bol bol katılım olur. Sevgilerimle....

Malzemelerimiz:
çubuk makarna
1 paket sosis (ben kokteyl kullandım siz uzun da kullanabilirsiniz)
tuz,su
2 yemek kaşığı sıvı yağ

Hazırlanışı:
Sosisleri 2 ye bölüyoruz.
Uçlarını çok az çiziyoruz(patlamaması için)
Daha sonra çubuk makarnaları batırıyoruz(en fazla 5 adet)

Kaynar suyun içine damak tadınıza göre tuzda atıp pişene kadar haşlıyoruz.
Süzdükten sonra 2 yemek kaşığı sıvı yağla kavuruyoruz..
Hepsi bu kadar...

Afiyet olsun. Sevgiler..
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...