22 Mart 2013 Cuma

GÜRCİSTAN/BATUM

Merhaba, gezi notlarımda en son Karadeniz turu kapsamında yaptığımız Rize/Fırtına ve Ayder yaylasını anlatmıştım. Şimdi de sıra geldi Gürcistan sınırları içerisinde bulunan Batum şehrini benim izlenimlerimle anlatmaya..
Batum'a Sarp sınır kapısından kimliklerimizi gösterip geçtik. 
Batum Gürcistan'ın Karadeniz kıyısında Acara Özerk Cumhuriyeti'in yönetim merkezi olan bir liman kentidir. Şehir merkezi Türkiye sınırına 20 km uzaklıktadır. Batum'a girmeden şehrin girişindeki dükkanlarda paramızı Gürcü para birimi olan Lari ye çeviriyoruz.
Batum şehir merkezine girdiğimizde bizi Sovyet zamanından  kalma bu büyük eski dökük bloklar karşılıyor.
Bu binalardan 2-3 adet anı olsun diye bırakılıp diğerleri yıkılacakmış. Şehir yeniden yapılandırılıyor.  Şimdi ki görüntüsü adeta bir şantiye görünümünde sayılır. Biz oradayken 14 adet 5 yıldızlı otel inşaatı çalışması vardı. Burayı  Las Vegas gibi  bu bölgenin Casino şehri yapacaklarmış.
Şehri gezmeye Avrupa meydanından başlıyoruz. Boyu sanki göğe değecekmiş gibi duran Medea heykelini görüyoruz.
                                             Medea heykelinin yakından çekilmiş hali..
                               Yapılan binaların mimarisinde Avrupa ve Rus karışımı görmek mümkün
                                                    Batum sokaklarında yürüyerek turluyoruz.

                                                                 Tiyatro binası...
                                         Avrupa Meydanda bulunan Neptün heykelli fiskiyeli havuz...
             Şehrin sokakları yeniden düzenleniyor. Yol kenarları palmiye ağaçlarıyla yeşillendirilmiş..
Öğlen olmuş artık doğal olarak da karnımız acıkmıştı. Batum' da yemek yemek biraz sıkıntı. Çünkü turizm yeni yeni başladığı için yerel halkta biraz fakir olduğundan öyle çeşitli restoranlar yok. Allah'tan bizim laz uşakları bu eksikliği fark edip  işe el atmış da aç kalmaktan kurtulduk :) Arhavi restoran adlı bir yerde bu güzel döneri yiyebildik.
Yemekten sonra şehri kaldığımız yerden turlamaya devam ettik.
 Batum'un deniz kenarında bulunan Alfabe Kulesinin yüksekliği 130 metre  üzerinde harflerin uzunluğu da tam tamına 4 metreymiş.
                                                          İnsan yüzü şekli verilmiş bir bina...
 
                          Batum sokaklarında altmışlı  yıllardan kalma arabalar görmek mümkün...
Daha sonra 112 hektarlık  içinde binlerce ağaç çeşidi ve bitkinin olduğu meşhur Batum Botanik parkını geziyoruz. Parkta 5000 den fazla bitki türü varmış. Bunların 2000 adeti  ağaç ve çalılarmış geri kalanları da gül ve çiçek türevleriymiş.
                                           İlk defa canlı olarak suyun içinde  gördüğüm nilüfer çiçekleri...
                                Botanik parkta bulunan içinde insanların yaşadığı bir kulübe....
                                                       Botanik parktan genel bir görünüm...
                                      Botanik parktan görünen muhteşem Karadeniz manzarası...
     Evet geldik parkın en ilginç ağacını görmeye.. Ağaç yere devrilmiş ve dalları yukarı doğru büyümüş.
Aynı zamanda köprü görevi de görüyor. Ne kadar güzel görünüyor. Sizce de öyle değil mi?
Bu yorucu ve oldukça da doyurucu gezinin sonunda, otelimize yerleşip akşam yemeğine kadar dinleniyoruz.
Tur rehberimiz bizim için gürcü gecesi organize etmişti. Geceye Gürcü yemeklerini tadarak başladık. İlk yemeğimiz haşlanmış tavuk göğsü ve soslarla bezenmiş bir çeşit mezeydi.
    2. yemeğimiz Pkhali adını verdikleri ceviz patlıcan ve baharatlardan  oluşan lezzetli bir mezeydi.
En son olarak da Gürcistan'ın en meşhur yemeklerinden biri olan Haçapuri yi tattık. Haçapuri aslında bildiğiniz peynirli pide. Bizde ise  ismi değişik geldiği için farklı bir beklenti vardı oysa ki :)
Yemeklerimizi yedikten sonra gürcü müziği eşliğinde eğlenip danslar ediyoruz. Müzisyenler biraz ehli keyifler bir şarkı söylüyorlar 10 dakika dinleniyorlar. Tam havaya giriyorsun pat diye bitiyor...
Geceyi güzel danslar eşliğinde tamamlıyoruz.

Biz bu güzel şehri gecede gezip dolaşmak istiyoruz. Ve bir grup arkadaşla kendimizi sokaklara atıyoruz. Gündüz gördüğümüz her yeri birde gece ışıklandırılmış olarak görüyoruz. İyi kide geziyoruz. Çünkü Batum kesinlikle gece daha güzel...
 Ters çevrilmiş süt şişesi şeklinde olan renkli ışıklarla donatılmış bu bina Batum adalet sarayı. Adalet toprağa aksın herkese eşit dağılsın diye binayı bu şekilde yapmışlar. Ne kadar ince bir düşünüş..
                                                               Işıklandırılmış bir değirmen....
                                        Batum'un en yüksek binası olan Sheraton oteli...
Ters bir şekilde inşa edilmiş ters restoran..
                                                            Tiyatro binasının ışıklı hali....
                              Gündüz gördüğümüz Avrupa meydanının gece  ışıklandırılmış hali...
Batum için su ve ışık şehri diyebiliriz. Gece muhteşem güzellikte ışıklı su gösterileri var. Biri bitiyor biri başlıyor oturup saatlerce izleyebilirsiniz...
                                     
                           Su gösterisini sizler için videoya almaya çalıştım. Buyurun bakalım :)))

Su gösterisinin sonunda yorgun argın ama mutlu bir şekilde dinlenmek için otelimize doğru yol alıyoruz.

                                                     Devamı var :)))

4 yorum:

  1. Güzel bir gezi olmuş,düzenli bir şehir yemekleri de mütavazi galiba

    YanıtlaSil
  2. Oyy Oyy ne güzel resimler. Gürcistanlı bir misafirim oldu trt 23 nisan şenliğinde .. Gürcistanahep davet ettilerde gidemedik. Savaşın izleride vardır elbette.Emeklerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  3. ayyy benim canımı memleketim fındıklıdan geçmışsınız ne güzel :))) çok güzel bir gezi olmuş resimler çok hoş :)

    YanıtlaSil
  4. Degisik mimariye meraklilar anlasilan,gece dahada güzel bencede...

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...