14 Temmuz 2012 Cumartesi

HALFETİ ve GAZİANTEP...

   Merhaba, Gap turu kapsamında yaptığımız gezide en son Urfa'yı anlatmıştım. Sıra geldi Halfeti'yi benim gözümden anlatmaya. Açıkçası Halfeti'ye gelmeden  önce neredeyse burayla ilgili hiçbir şey bilmiyordum. İsmine  aşinaydım sadece. Güzel ülkemin her yeri cennet, gittiğim gördüğüm her yerde bunu daha iyi anlıyorum. Halfeti'nin kısaca geçmişinden bahsedelim. Halfeti Urfa'nın bir ilçesi ama Gaziantep'le Urfa'nın arasında sıkışıp kalmış. Halfeti gölü aslında yapay bir göl, yani baraj gölü. Hatırlarsanız daha önce bahsetmiştim, Hasankeyf baraj yapıldıktan sonra sular altında kalacak diye. Halfeti'nin büyük bir kısmı 2000 yılında yapılan Halfeti Birecik barajının su tutmasıyla 45 köyüyle birlikte maalesef sular  altında kalıyor. Buradaki halk önceleri tarımla uğraşıyormuş. Ekip biçtikleri topraklarının çoğu sular altında kalınca, binlerce insan maalesef mağdur olmuş. Tarımdan ümit kesildiği için halk kültür turizmine yönelmiş durumda...
    
               Halfeti'ye sabahın ilk saatlerinde vardık. Halfeti'nin ve baraj gölünün tepeden görünüşü..
     
                                   
                                          Tekneyle baraj gölünü ve çevresini tura çıkıyoruz.
       
              O gün su bulanık olduğu için biz batık köyleri  göremedik. Siz giderseniz belki görebilirsiniz.
       
          Bu elektrik direği sular altında kalan köyün. İlginç olan buradan hala elektrik kullanmaları..
         Günümüze kadar zorda olsa ayakta durmaya  çalışan Rum Kaleyi panaromik olarak görüyoruz.



                             
                  Gördüğünüz gibi caminin sadece minaresi gözüküyor. Kendisi ise sular altında..                                 
                                         Halfeti'nin bu hali hayalet şehir görünümünde...
                  Resimden çok fazla belli olmuyor ama, aslında buralar mağaralar. İnsanlar yüzlerce yıl buralarda yaşamışlar... 
 Halfeti gezimizden sonra, Nesli tüketmek üzere olduğu için ,koruma altına alınan Birecik'teki kelaynak kuşlarını ziyarete ediyoruz. Kelaynakların başında tüy olmaması isminin kelaynak olmasına nedendir. Efsaneye göre Nuh'un gemisi Ağrı dağına oturunca üç çift kuş salıvermiştir. Bu kuşlardan bir çifti de kelaynak kuşlarıdır. Dünyada tek Birecik'te ve Fas'ta bulunan kuşların bir özelliği de tek eşli olmalarıdır. Kelaynak kuşlarının üremelerini sürdürebilmesi için,1977 yılında Orman Genel Müdürlüğü tarafından buraya üreme istasyonu kurulmuştur.

Gezimizin daha sonraki durağı olan Gaziantep'e doğru yol alıyoruz.

İlk olarak Gaziantep Arkeoloji müzesini geziyoruz. İçeride resim çekmek yasak olduğu için fazla bir şey çekemedim:((


         Daha sonra Gaziantep deyince akıla gelen meşhur sedef atölyelerinden birini görüyoruz.
                                                              Taşların işlenmemiş hali....                              
                                                Taşlara makine yardımıyla şekil veriliyor....
                                               İşlenecek desenler için kalıplarla şekiller çiziliyor...      
                                                     El işçiliğiyle desenlere şekil veriliyor...
                                              
                                                 Sonra da taşlar bu şekilde yapıştırılıyor...
                           Sonra bu muhteşem şeyler çıkıyor ortaya. Her bütçeye göre bir şeyler var..









                        Sedef atölyesini de gezdikten sonra Medusa cam eserler müzesini ziyaret ediyoruz.
               
                  Gaziantep kalesi kapalı olduğundan aşağıdan panaromik olarak görüyoruz...

Meşhur bakırcılar çarşısını ve Antep sokaklarını geziyoruz..  (o arada makinemde sorun olduğu için çarşıları maalesef fotoğraflayamadım:(((                             

                                                       Akşam yemeğinde Antep kebabı yiyoruz...

Ertesi gün Kahramanmaraş ve Kayseri'ye doğru yol alacağız...
Devamı var:))))

5 yorum:

  1. Tamda görmek istediğim yerler,resimlere bayıldım.Darısı başıma...

    YanıtlaSil
  2. tarih kokan yerleri o kadar seviyorum ki,tatilimiz hep tarihi yer gezilerle geçer,birgün bende umarım böyle bir tura katılabilirim.tam benlik.ama ancak çocuk büyüdüğünde mümkün olacak sanırım..

    YanıtlaSil
  3. hayalimdeki yerler .resimler cok hos.
    ve en son resim beni vurdu antep kebabi
    merakla bekleyecegim devamini dualarimi biraktim

    YanıtlaSil
  4. resimler çok güzel bayıldım...
    objektifine sağlık canım...
    gaziantepe e gitmiş kadar oldum...
    mutlaka gidilmeli diyorum...
    görmek lazım bu güzellikleri....
    kocaman sevgiler....

    YanıtlaSil
  5. oğlum orda okuyor görmek isterdim Gaziantepi,nasip resimler güzel olmuş

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...